Archive For The “Satranç Hakkında” Category

Satrancın Yararları – Faydaları

By |

 – Kötü alışkanlıklar edinilmesine engel olur.

– Planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini kavratır

-Süratli, doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı olur, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir.

– Kişiliği ve karekteri olumlu yönde etkiler ve geliştirir.

-”Kendine güven” duygusu aşılar ve bunu geliştirir.

– Kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak, bireysel güç ve yetenekleri açığa çıkarmaya ve bireysel doğru kararlar alabilmeye yardımcı olur.

– Dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır.

-Diğer ders konularının daha iyi anlaşılıp kavramasına yardımcı olur. Bilimselliği ön plana alarak araştırmalar yapmaya yönlendirir.

– Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetir, onları ezberci zihniyetten arındırır.

– Kişileri düşünen, araştıran, yargılayan varlıklar haline getirir ve yaratıcılıklarında özgür bırakan bir ortam hazırlar.

– Başarıya ancak ve ancak sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösterir.

– Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir.

– Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için daha da çok çalışmanın gerekli olduğunu öğretir.

– Başarılardan büyük hazlar duyarak daha da başarılı olmaya yönlendirir.

– Yepyeni hedefler göstererek bu yeni hedefler doğrultusunda motivasyon sağlar.

– Kişilerin olumsuz bir yönünü, eksikliğini, veya bir davranış bozukluğunu hızlıca ortaya çıkarır.

– Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabullenmeyi, kazananı kutlamayı öğretir.

– Yakın dostluklar kurup daha çok sosyalleşmeye ve sosyal yaşamının zenginleşmesine yardımcı olur.

– Satrancın yararlarını gösteren bütün bu maddeler, Milli Eğitimin de temel amaçlarındandır, Türk Milli Eğitimi’nin öğrenciler tarafından kazanılmasını istediği temel davranışlardır. Bu kadar pozitif etkisi olan bir araç kesinlikle bir ‘EĞİTİM ARACI’dır. Yeryüzünde başka hiçbir araç, bu kadar olumlu davranışların hepsini birden bireylere kazandıramaz!

 

Read more »

Hayatımız Satranç

By |

                                                        

                                                         Satrançta 64 Altın Öğüt

 1.Yaptığınız her hamlenin bir amacı olsun.
 2.Rakibin her hamlesinin amacını anlamaya çalışın. Oynadığı taşın gidebileceği yerlere bakın.
 3.Girişken ama amaçlı oyna. Gereksiz değiş tokuştan kaçın.
 4.Rakibin stilini biliyorsan, bundan yararlan. Fakat sonunda, konuma gore oyna, rakibe göre değil.
 5.Rakibin hamlelerini göz ardı etme.

 6.Gereksiz yere şah çekme. Anlamı varsa şah çek.
 7.Rakibin bütün tehditlerine yanıt bul. Bunu yaparken kendi konumunu geliştir ve/veya karşı tehdit yap.
 8.İnisiyatifi almaya çalış. Zaten varsa, onu koru. Yoksa, ele geçirmeye çalış.
 9.Değiş-tokuşlarda, en azından verdiğin kadar al.
 10.Değiş-tokuşlarda, en değersiz taşla almaya başla, tabi başka bir taşla almak için geçerli bir neden yoksa.
 11.Kayıplarını en aza indir. Taş kaybediyorsan, mümkün olduğunca az kaybetmeye çalış.
 12.Taş kaybediyorsan, karşılığında olabildiğince çok almaya çalış.
 13.Hata yaparsan, savaşmaktan vazgeçme. Rakip avantaj elde ettikten sonar gevşeyip, senin kurtulmana yol açabilir.
 14.Kayıp durumda değilsen, hiçbir zaman, rakip senin tehdidini görmeyecek diye, riskli bir hamle yapma. Kayıp durumdaysan zaten kaybedecek bir şeyin kalmadığı için bunu yapabilirsin.
 15.Kendi gücüne güven. Rakibin hamlesinin amacını göremediysen, bir amaç taşımadığını varsay.
 16.Geçerli bir nedeni yoksa, feda yapma.
 17.Eğer rakibin fedasını kabul etmek veya etmemek arasında bir karar veremiyorsan, kabul et.
 18.Çok aletle hücum et. Sadece 1 – 2 aletle hücum etme.
 19.Rakibin çifte tehditlerine dikkat et.
 20.Merkez için oyna: onu koru, kontrol et, ele geçir, etkile.
 21.Merkezi piyonlarla ele geçirmek için savaş.
 22.Dikkatsiz piyon hamleleri yapma. Açılışta mümkün olduğunca az piyon hamlesi yaparak gelişimini tamamla.
 23.Mantıklı olmak koşuluyla, merkez piyonlarını 2 sür.
 24.Açılışta, mümkün olduğunca, sadece merkez piyonlarını oyna. Tabi açılışın temelinde diğer piyonları oynamak yoksa.
 25.Fillerinizi, merkez piyonlarınızı tek sürerek önlerini kapatmadan once geliştirmeye çalışın.
 26.Aletlerinizi, özellikle de atlarınızı, olabildiğince çabuk, merkeze doğru geliştirin.
 27.Amaçlı bir şekilde gelişin; sadece geliştirmiş olmak için bir aleti oynamayın.
 28.Zaman (veya hamle) kaybetmeyin. Her hamlede yeni bir alet geliştirmeye çalışın. Açılışta, geçerli bir nedeniniz yoksa, aynı taşı 2 veya daha fazla kere oynamayın.
 29.Gelişimde, tehditler de yapmaya çalışın. Fakat gereksiz (geçersiz) tehditler yapmayın.
 30.Öncelikle minör aletleri (atları ve filleri) geliştirin. Şah kanadındaki aletleri, vezir kanadındakilerden daha önce geliştirin, ve atları fillerden önce geliştirin.
 31.Değiş-tokuşlarda da gelişmeye çalışın.
 32.Gelişim avantajınız varsa, bunu değerlendirmek için hücum edin. Hücum etmezseniz, karşı taraf gelişimini tamamladığında avantajınız kalmaz.
 33.Eğer açılışın gereği değilse, vezirinizi çok erken çıkmayın.
 34.Taşlarınıza olabildiğince alan yaratmaya çalışın.
 35.Açık hatları ele geçirin.
 36.Kalelerinizi açık hatlara gelin, veya açılacak olan hatlara gelin.
 37.Erken rok atın.
 38.Rakibin rok atmasına engel olmaya çalışın. Onu merkezde kalmaya mahkum edin, özellikle açık oyunlarda.
 39.Rakiplerinizin taşlarını açmaza alın. Kendi taşlarınızın açmaza girmemesine çalışın. Açmaza alınmışsanız, en kısa zamanda, açmazdan kurtulmaya çalışın.
 40.Açmaza aldığınız taşları, eğer yararlı bir amacınız yoksa almayın. Mümkünse, onlara başka taşlarla da, özellikle piyonlarla, hücum etmeye çalışın.
 41.Rok attıktan sonra, zorunlu olmadıkça, şahın önündeki piyonları oynamayın.
 42.Rakip şaha hücum etmek için, etrafındaki karelerden birini seçin.
 43.Rakibin, senin bir renkte hareket eden filinle aynı renkte fili yoksa (filin karşıtsızsa), bu filinin hücum edebileceği kareler seç.
 44.Özellikle karşıtsız filinin rengindeki karelerde taktik olanaklar araştır.
 45.Hücum eden taşlarını, diğer taşlarınla hücumda destekle. Örneğin kalelerini, ve gerekirse vezirini de arka arkaya getirerek (batarya oluşturarak) hücumu destekle.
 46.Taktik fırsatlar başka türlü gerektirmiyorsa, bataryada en önde en değersiz taşın olsun.
 47.Hamlelerinin etkinliğini artır. Esnek hamleler yap.
 48.Bir hatta kontrolünü artırmak için, kalelerini çiftle, gerekirse vezirini de o hatta getir.
 49.Açık mı, kapalı mı bir oyun olduğunu irdele, ve ona göre oyna.
 50.Açık oyunlarda fillerini koru (atlarını değiştir), kapalı oyunlarda atlarını koru (fillerini değiştir).
 51.Fillerini etkin hale getirmek için, piyonlarını öbür renkteki karelere getir.
 52.Zayıflıkların, rakibin etkin filinin ters renkteki karelerde olsun.
 53.Materyal olarak öndeysen, veya hücuma uğruyorsan, taşları değiş-tokuşla azalt. Materyal olarak gerideysen veya hücum yapıyorsan, değiş-tokuşlardan kaçın.
 54.Bir plan yap, onu uygula ve planına sadık kal. Planını sadece gerekiyorsa değiştir.
 55.Alan avantajı elde etmek için, genellikle zamandan fedakarlık etmen gerekir.
 56.Kramp (sıkışık) durumdaysan, değiş-tokuşlarla rahatlamaya çalış.
 57.Kötü (etkin olmayan) aletlerini, rakibin etkin aletleri ile değiş-tokuş yap.
 58.Eğer konumun özellikleri belirsizse, planını gizle (açığa vuran hamleleri sonraya sakla). Planını açığa vurmayan hamleler yap.
 59.Alan kazanmak veya hat açmak için, piyonlarını ilerlet.
 60.Eğer merkez bloke ise, otomatik olarak rok atma.
 61.Eğer gelişimde geriysen, oyunu (özellikle merkezi) kapalı tut.
 62.Küçük avantajları biriktir. Tek bir avantaj oyunu kazanmaya yetmeyebilir. Ama birkaç avantaj sana oyunu kazandırır.
 63.Yedinci yatayı ele geçirmeye çalış, özellikle kalelerinle.
 64.Analitik yöntemi kullan. Ne yapacağını bilmiyorsan, önce konumu değerlendir, ve bu değerlendirmenle ilgili uygun soruları sor.

 

Read more »

Dünya Şampiyonu Vladimir Kramnik’in resmi açıklaması

By |

Dünya satrancındaki şu anki durumu göz önüne alarak konumumu belirtmeyi önemli görüyorum.

 

Şu anda resmi ünvan adayı Peter Leko ile yapacağım Klasik Dünya Satranç Şampiyonluğu maçına odaklanmış vaziyetteyim. Maçımız için tüm koşulların ve düzenlemelerin uygun olduğu konusunda anlaşmaya varmış durumdayız. Potansiyel sponsor ile görüşmelerimizin son bölümüne gelmiş bulunmaktayız. Anlaşmalar imzalandıktan sonra resmi açıklamalar yapılacaktır.

 

 

Einstein PLC ile yaptığım anlaşmadaki haklarıma dayanarak Ağustos 2003’ün başında firmaya bir iptal bildirimi yaptım. Bunun sebebi firmanın anlaşmanın en önemli maddesini – 30 Haziran 2003’de düzenlenecek Klasik Dünya Satranç Şampiyonası’nı – gerçekleştirememiş olmasıdır. Şu anda Einstein Grubu ve FIDE ile herhangi bir anlaşmam yoktur. Bu organizasyonlara benim adıma görüşme yapmaları için de hiçbir yetki vermemiş durumdayım. Peter Leko ile Buenos Aires’de düzenlenecek maçla ilgili açıklamalar gerçekten uzaktır.

 

Ruslan Ponomariov (FIDE Dünya Şampiyonu) ve Garry Kasparov ( FIDE Şampiyon adayı) arasındaki maçın olmayacak olması üzücüdür. Bu Prag birliği anlaşması sayesinde dünya satrancının birleşmesi umudunun engellenmesi anlamına gelir.

 

Yetkileri olan herkesin mantıklı bir çözüm bulup bu krizi çözmek için maksimum güç sarfetmelerini umuyorum.

 

Bırakın satranççılar satranç oynasın!

Read more »

Olmayan Maçın Analizi: Ponomariov-Kasparov

By |

Maçın İptali 

Satranç Dünyasını birleştime amacıyla 2002 yılında yapılan anlaşmaya uygun olarak Ponomariov ile Kasparov arasında oynanması gereken maç FIDE tarafından iptal edildi. Satrançseverlerin merakla beklediği bu maç sadece genç kuşağın son temsilcisi FIDE Şampiyonu Ponomariov ile Kasparov arasında yapılacak maç sebebiyle değil, aynı zamanda galibin Kramnik-Leko maçının kazananı ile oynayacak olması açısından da önemliydi. Belki de bu şekilde Kasparov, 2000 yılında Brain Games organizasyonu altında yapılan maçta Kramnik’e karşı olan kaybının rövanşını oynayabilecekti. Bu maçların sonunda dünyadaki bölünme sona erdirelecek ve Kramnik ile Kasparov da FIDE’nin bayrağı altında yarışmaya başlayacaklardı.

 

Kabul Edilemez Koşullar 
Maçın geleceği ile ilgili ilk şüpheler 12 Ağustos’a kadar Ponomariov’un maç ile ilgili koşul anlaşmasını imzalamamasıyla ortaya çıktı. Bu tarih her ne kadar anlaşma için son tarih olsa da FIDE bu süreyi 28 Ağustos’a kadar uzattı. Ponomariov ısrarla anlaşmada 4 değişiklik öneriyordu. 
Bunlar kısaca şöyleydi: 
1) Anlaşma yapıldıktan sonra kurallara uyulmaması halinde oyunculardan birini değiştirme hakkı FIDE’nin olacaktır maddesinin değiştirilmesi. 
2) Maçın uzatmalara kalması halinde bir günlük boş günün kaldırılması. 
3) Hakemlerden en az birinin ana dilinin rusça olması. 
4) Doping kontrolü testlerinin Rusya veya Ukrayna dışındaki tarafsız bir ülkede yapılması.

FIDE üçüncü ve dördüncü maddelerdeki istekleri yerine getirirken, birinci ve ikinci maddelerdeki talepleri uygun görmedi.

İddialar 
Ponomariov neden oynamadı? Satranç dünyasında bununla ilgili çeşitli teoriler hemen üretilmeye başlandı. Kimilerine göre Ponomariov FIDE’nin bu maçı iptal edemeyeceğinin düşünmüştü. Sebebi ise basitti. Maç için tüm davetiyeler, duyurular yapılmıştı. Maçın başlangıç oyununda Ponomariov’un ilk hamlesini Ukrayna Devlet Başkanı Kuçma, Kasparov’unkini de Putin yapacaktı. Ponomariov’a göre FIDE böyle bir skandalı göze alamazdı.

İkinci iddia Ponomariov’un Kasparov’dan korktuğu ve bu sebeple maçı çıkmaza sürüklediği yönündeydi. Şu anda rating listesinde onikinci sırada bulunan Ponomariov belki de kendini Kasparov karşısında yeterince kuvvetli hissetmiyordu. Nasıl Anand ve Short Kasparov’a yenildikten sonra eski güçlerine ulaşamadılarsa, o da benzer sona uğramak istemiyordu.

Üçüncü iddia ise en şaşırtıcı olanı. Parlemantsoki Gazetesi yazarı Evgeniy Bebchuk “Para… bütün mesele para beyler…” başlığı altında bu olay üzerine şaşırtıcı bir makale yayınladı. Bebchuk şöyle yazıyordu: “Ponomariov’un menajeri Danailov daha maç başlamadan açıktan 400.000 dolar talep etti ve de almayı başardı! İtiraf etmeliyim ki FIDE yöneticilerinin bu davranışına hiçbir anlam veremiyorum. Tabii ki toplam 1.600.000 dolarlık ödül parası ayrılmıştı ama bundan ayrı Tümenli petrolcülerimiz 100.000 dolar da ödeme yaptılar. Ponomariov’un yardımcıları bu parayı aldıklarından neden Kasparov gibi büyük bir oyuncu karşısında riske girsinlerdi ki?

Geleceğe Dair 
FIDE son resmi açıklamasında FIDE’nin eleme usulü yapılan Dünya Şampiyonasının birincisinin bir sonraki sene Kasparov ile maç yapacağını açıkladı. Tüm açıklamalarını Dünya Klasik Satranç Şampiyonu imzasıyla yayınlayan Kramnik ise önümüzdeki aylarda Leko ile maç yapacağını ilan etti ve tüm yetkilileri dünya satrancındaki bu krize çözüm getirmeleri için çaba sarf etmeye davet etti. Son mesajı ise tüm satrançseverlerin özlediği türden: 
“Bırakın satranççılar satranç oynasın!”

Selim Gürcan

 

Read more »

Her Satranç Oyuncusunun Bir Rakibi Vardır

By |

  Lasker, Capablanca, Alekhine 

 
Aslında ilk büyük yankılar uyandıran ikili Capablanca-Alekhine olsa da o devrin en az onlar kadar büyük ismi Lasker’i bu ikiliden ayrı tutmak istemedik. 
 
Lasker 1889 – 1940 yılları arasında kayıtlara geçen oyunlarına göre Lasker’in en çok maç yaptığı oyuncu Steinitz . İkilinin yaptığı 46 maçta Lasker 32 puan almış. Lasker’in en yüksek başarıyı yakaladığı oyuncu ise 37 maçta 29,5 ile Janowski. En kötü skoru ise 24 maçta 10 puan aldığı Capablanca’ya karşı. Lasker Alekhine ile yaptığı 8 maçta 5 puan almış. 
 
Capablanca Tüm satranç tarihinde rakiplerine en çok üstünlük sağlayan oyunculardan biri olan Kübalı J.R.Capablanca’nın hiç kuşkusuz en amansız rakibi dünya şampiyonluğu ünvanını da kaybettiği Alekhine. Ancak yine de ikilinin yaptığı 49 maçta 25,5 puan alan Capablanca rakibine +2 üstünlük sağlamış. Oyuncunun en çok maç yaptığı isim olan Frank Marshall ile skoru ise oldukça tatmin edici 35,5/54 (+17). Dönemin hiç bir oyuncusu kendisine önemli bir üstünlük kuramazken kendisinin en başarılı sonuçlar aldığı ünlü oyuncular arasında, Janowski (9,5/11 +8) , Yates (9,5/11 +8), Tartakover (9,5/14 +5), Bogoljubow (6/7 +5) sayılabilir. 
Alekhine Rus dünya şampiyonunun Capablanca ile olan mücadelesi dışında en göze çarpan sonuçları Bogoljubow ( 55,5/89 +22), Euwe (48/87 +9), Tarrasch (10/12 +8 ), Marshall (10,5/14 +7) Rubinstein (9/14 +4), Nimzowitsch (13,5/21 +6 ). Capablanca ve Lasker’ e karşı 2 galibiyet geride kalan Alekhine’in bir diğer ilginç sonucu 2 maçta 2 mağlubiyet ile Avusturyalı satranççı Schlechter’e karşı (0/2 -2) 
 
Botvinnik ve Rakipleri 
 
1948 -1963 yılları arasında dünya satrancında zirve mücadelesi veren Rus dünya şampiyonunun uzun yıllar boyunca farklı rakipleri olmuştur. Botvinnik’in en çok maç yaptığı oyuncu bir başka şampiyon Symslov (52,5/99 +6 ). Tal 22/44 skoru ile dengeyi yakalarken, en kötü skoru alan oyuncu Ragozin olmuş (31,5/38 +25 ! ) Botvinnik’in en kötü skoru ise dünya şampiyonluğu ünvanını da kaybettiği Petrosian (13/29 -3). 
 
Dönemin bir başka şampiyon ismi Tal derby karşılaşmalarında genelde rakiplerine üstünlüğü kaptırmasıyla ilgi çekiyor. Petrosian (20/43 -3 ), Kortschnoi (18/42 -6 ), Spassky (18/39 -3) Tal en iyi sonuçlarını Gligoric karşısında almış (21/38 +8) Bir başka ilginç mücadele olan Petrosian-Spassky maçları 36,5-36,5 eşitliği ile neticelenmiş. 
 
Dünyanın Soluğunu Kesen Maçlar 
 
Robert James Fischer, dünya şampiyonu Rus olur geleneğine kısa bir süre de olsa engel olurken kişiliğiyle olduğu kadar dönemin güçlü oyuncularna kurduğu açık üstünlükle de tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış. Hiç kuşkusuz soğuk savaşın satranç tahtasına taşındığı Fischer-Spassky maçları medya içinde ilk büyük satranç şovu olarak yerini alıyor. İşte Fisher’in etkileyici sonuçları ; Spassky (31/56 +6 ), Petrosian (17,5/29 +6), Larsen (11,5/14 +9) Taimanov (7,5/8 +7), Symslov (7,5/11 +4). 
 
Fischer’ in satranç dünyasından çekilmesinin ardından ilk çarpıcı düello Karpov-Kortschnoi maçları olmuştur. İkilinin günümüzde hala devam etmekte olan maçları Karpov’un 64/114 ile +14 lük üstünlüğü ile devam etmekte. 
 
Karpov – Kasparov !!! 
 
Tüm zamanların en büyük rekabeti hangisidir diye sorarsanız tek bir yanıt diğerlerinin büyük farkla önüne geçecektir. 1980’li yılların başında başlayan amansız mücadele günümüzde Karpov’un üst düzey satranç arenasından yavaş yavaş uzaklaşmasıyla hız kesse bile zaman zaman devam etmekte. İkilinin kayıtlara geçmiş 174 karşılaşmasında (hızlı satranç,körleme vb. oyunlar dahil) 91,5-82,5 (+9) Kasparov üstünlüğü var. Ancak aranın Karpov’un eski gücünden uzaklaştığı son 10 yılda açıldığını unutmamak gerekir. Tüm bunlara karşı Karpov, sadece günümüzün en üstte yer alan 3 satranççısına karşı genel skorda geride bulunmakta. Kasparov , Anand (34,5/82 -13) ve Kramnik (16/35 -3 ). Timman ise Karpov’un 61/101 +21 üstünlüğü ile en sevdiği rakibi ünvanını alıyor (!) 
 
Kasparov….. ve diğerleri! 
 
20 yıla yakın bir süredir satranç dünyasının zirvesinden inmeyen Gary Kasparov’un günümüzdeki en büyük rakibi Kramnik. İki Rus satranççının 119 mücadelesinde 60-59 Kasparov üstünlüğü bulunuyor. Ancak aradaki yaş farkı ve maç sayısının çokluğu göz alındığında tüm zamanlar için Kasparov’un en korkulu rakibinin Kramnik olduğu ortada. (Bilgisayarlar hariç !) Günümüz satrancının bir diğer lideri Anand ise Kasparov karşısında hayal kırıklığı yaratan bir performansa sahip. İkilinin 73 oyununda Kasparov 45,5 puan alarak +18 üstünlük yakalamış durumda. Kasparov’un geri kalan tüm rakiplerine çok büyük fark attığı sayısal olarak ortada; Short (49,5/72 +27 ), Timman (38,5/56 +21) , Shirov (22/28 + 16 ! ), Topalov (26/38 +14), Bareev ( 14/17 +11 ), Ivanchuk (28/47 +9 ), Adams (14,5/20 +9 ), Morozovich (8/10 +6), Leko (10/16 +4 ), Polgar (12/15 +9) Kasparov’un sayısal olarak geride olduğu tek isim ise bir sürpriz; Boris Gulko (3/7 -1 ) Tabi bu skorda ikilinin son yıllarda karşılaşmamış olmalarının rolü büyük. 
 
Kramnik zor maç kaybeden bir oyuncu. Kasparov’dan sonra en çok mücadele ettiği Anand ile 91 maçta 45,5-45,5 eşitliğe sahip. Ivanchuk 33/60 +6 , Topalov 27/42 +5, Leko 20/39 +1 ile genelde günümüz dünyasının üst seviye oyuncularına küçük üstünlükler sağlarken, en başarılı olduğu oyuncu 24/30 +18 çarpıcı skoru ile Polgar. Genelde üst düzey oyuncularla yaptığı maçlarda hep geride olan Shirov ise bu zor kaybeden oyuncuya üstünlük sağlamayı başararak bir sürpriz yapıyor. Kramnik’in Shirov skoru: 28,5/60-3!
 
Hint süperbüyükusta Anand, Kasparov ve Kramnik dışında kalan rakiplerine çok açık bir üstünlük sağlamış durumda. Ivanchuk 44/81 +7 , Shirov 35/59 +11 , Adams 35/56 +14, Leko 18/30 +6 , Polgar 21,5/29 +14 . Anand’ın süper büyükustalarla maçlarında Kasparov dışında geride olduğu bir rakibi yok. 
 
Ülkemizde çok sevilen ve bir çok hayrana sahip Ivanchuk tepedeki Kasparov, Kramnik, Anand üçlüsü dışında sadece Karpov karşısında az farkla geride 20,5/44 -3. Hollandalı Piket 25/37 +13 skoru ile Ivanchuk’un en başarılı olduğu oyuncu. Diğer bazı skorlar şöyle; Shirov 30/51 +9, Bareev 17/27 +7 , Short 20,5/30 +11 , Beliavsky 14,5/20 +9. 
 
İspanyol büyükusta Shirov belki de en ilginç sonuçlara imza atmakta. Oynadığı rakiplere ya çok ters gelmekte , yada kendisi çok kötü sonuçlar almakta. Bu durumda agresif satranç kişiliğinin payı olduğunu düşünebiliriz. Shirov’un en başarılı olduğu satranççı Hollandalı Loek Van Wely. Gerçek hayatta da pek anlaşamayan ikilinin maçlarında Hollandalı GM deyim yerindeyse puana hasret (19,5/26 +13 ) Topalov’a 32/53 +11, Akopian’ a 13,5/18 +9, Leko’ya 19/31 +7 üstünlük sağlayan satranççı, bahsettiğimiz gibi Kasparov karşısında 28 maçta tek bir galibiyet alamadan =12 – 16 gibi üst seviye için çok kötü bir yüzdeye sahip (%21 !)
 
Gelelim satranç dünyasının kraliçesi Judit Polgar’a. Polgar en çok Karpov ile maç yapmış ve 20/49 -9 skorunu elde etmiş. En başarılı olduğu rakip ise Uçan Hollandalı (!) Piket 20,5/29 +12… Short 14,5/19 +10 , Svidler 7,5/10 +5. En korkulu rakibi ise hiç yenemediği Kramnik 6/30 -18 . Polgar’ın Kasparov karşısında aldığı tek galibiyet ise 2002 yılı sonunda yapılan Rusya-Dünyanın Geri Kalanı karşılaşmasında oynanan bir rapid maçta. Ancak son yılların istatistikleri Polgar’ın artık hiçte kolay bir rakip olmadığını gösteriyor. Özellikle 2003 yılı içinde çok başarılı sonuçlar alan Polgar güçlü rakiplerini bir çok defa alt etmeyi başardı. 
 
Türk oyuncuların maçlarının son yıllara kadar satranç database’lerine yeteri kadar katılmaması nedeniyle böyle bir araştırma yapmak konusunda şanslı değiliz. Bu konuda araştırabildiğimiz tek isim olan Büyükusta Suat Atalık, genelde Yunan rakipleriyle bu tip mücadelelere girmiş. Atalık’ın en çok oynadığı oyuncular Kotronias 6.5/12 +1 , Nikolaidis 6,5/11 +2. En iyi skorları 5/6 +4 ile Kalesis, 4/5 +3 ile Wojtkiewicz karşısında alırken, en kötü sonucu Beliavsky’e 2,5/8 -3. 
 
Listeyi uzatmak mümkün. Ancak amacım işi sadece sayılara dökmek değil, bundan sonra bu büyük oyuncuların maçlarını izlerken aralarındaki maçları hatırlayarak psikolojik faktörleri de göz önünde bulundurmamız. Böylece Kasparov-Shirov, Kramnik-Polgar, Anand-Kasparov, Karpov-Timman vb. maçların değişik açılardan da ne kadar önemli olabildiğini görebiliriz.

Read more »

İsmet İnönü ve Satranç

By |

Sene 1972. Tüm dünya nefesini tutmuş satranç dünyasının yaramaz çocuğu Fischer ile beyefendi Spassky’nin      Dünya Şampiyonluğu için mücadelesini izlemektedir. Tahta başında oynanan sadece satranç değildir; bu aslında bir tür  Amerikan ve Rus tarzı yaşamın mücadelesidir. Galip gelen oyuncu Dünya Şampiyonu olmakla kalmayacak, aynı zamanda  mensubu olduğu rejimin daha zeki insanlar yaratabildiğinin ispatlamış olacaktır.

 

Türkiye’deki satranç severler de “Asrın Satranç Maçı”na ilgisiz kalmazlar. Tüm satranç severler arasında ise bir ismin  çok ayrı bir yeri vardır; Bu isim İsmet Paşa’dır.

“Milli Şef” İsmet İnönü tüm gelişmeleri heyecanla izlemektedir. Fischer rakipleri Larsen ve Taimanov’u 6-0’lık inanılmaz  skorlarla yendikten sonra ilk oyunu adeta intihar edercesine kaybetmiştir. İkinci oyuna da kamera gürültülerini protesto  amacıyla çıkmayınca Fischer daha ünvan maçının başında 2-0 yenik duruma düşmüştür.

 

Ünvan maçını bırakmaya karar veren Fischer son anda maçın hakemi Lothar Schmidt tarafından ikna edilir ve üçüncü  maça çıkar. Siyahlarla oynayan Fischer çok parlak biçimde oyunu kazanır. Sonraki oyunlarda da 3 galibiyet elde eden  Fischer 8. oyun sonunda 4-2 öne geçmeyi başarmıştır.

 

Ünvan maçının devam ettiği sırada Maltepe’de Pempe Köşk’te kalmakta olan İsmet İnönü tüm bu heyecanlı gelişmeler  üzerine etrafındakilere “Satranççı birini gönderin de anlatsın bakalım neler olup bitiyor” der ve “Aklı başında birini  getirin” diye ekler.

 

Read more »

Satranç Turnuvalarında Yarışma Psikolojisi Hakkında

By |

2007 Türkiye Yaş Grupları Satranç Turnuvası Psikolojik Görüşme ve Gözlem Raporu 27.01.2007 – 03.02.2007 Tarihleri arasında Antalya Kemer Limra Otelde düzenlenen turnuva sırasında tarafımdan yapılan görüşme ve gözlemlere ilişkin rapordur. Yapılan Görüşme Ve Gözlemler: Turnuvanın ilk günü yaka kartındaki yazının okunamayışı nedeniyle gerek hakemler gerekse veliler tarafından bolca uyarı (hakem değilseniz, salondan çıkınız gibi) alınmıştır. Zamanla ‘ Psikolog ’ tanınmış ve karmaşa yaşanmamaya başlanmıştır. Turnuva süresince, bazı velilerde ortaya çıkan güvensizlik davranışı ve agresiflik, 8 yaş grubu velilerinin geri kalanını da olumsuz bir şekilde (siz hakem değilsiniz, o zaman çalıştırıcı olmalısınız, dışarı çıkın, sizler rakip oyuncuyu şaşırtıyor ya da kendi oyuncunuza yardım ediyorsunuz gibi) etkilemiştir. 8 yaş grubundan bazı veliler, çocuklarının yerine karşılaşmada bulunuyormuşçasına gereksiz ve abartılı heyecan gösterilerinde bulunmuşlardır. Bazı oyuncuların velilerinin gözüne baktığında paniklediği ya da salondan çıkarken normal bir ruh haline sahipken, dışarıda veli ya da çalıştırıcısından “ne yaptın, kazandın mı?” tepkisi üzerine moralinin bozulup ağladığı gözlenmiştir. Turnuva öncesinde de kaygı bozukluğu yaşayan çocukların bu durumunu “maçı kazanmak” hırsının tetiklediği ve üst düzeye taşındığı görülmüştür.

 

 Bu tip çocuklarla “kaygı ve giderme yolları” üzerine konuşmalar yapıldıysa da etkisi kısa süreli olmuş; dolayısıyla bu çocuklarla her karşılaşma öncesi görüşme gerekliliği ortaya çıkmıştır. Aile içi sorunları turnuva ortamına taşıyıp, karşılaşmayı galip tamamlayarak, baba ya da annenin sevgisini kazanma yolunu seçen çocukların varlığı, görüşmelerin veliler üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuş; ancak sevgisi kazanılmak istenen veli yerine diğer ebeveyn görüşmelere katılmış, dolayısıyla da öneriler hedef kişilere direkt ulaştırılamamıştır. 8 yaş grubunda turnuvanın şenlik havasında geçmesi hedeflenmekle birlikte, farklı veli ya da çalıştırıcı tutumları nedeniyle çocuklar da durumdan olumsuz etkilenebilmiştir.

Çocuklar üzerinde olumlu etkinin yaratılabilmesi amacıyla, özellikle karşılaşma salonları kullanılmış, görüşme sırasında veli ya da çalıştırıcının olmamasına özen gösterilerek yarışmacı çocuklara “burada ödül en çok gülümseyen ve arkadaş edinene verilecek, önemli olan karşılaşmayı kazanmak değil, arkadaş kazanmaktır” benzeri telkinlerde bulunulmuştur. Ayrıca bu telkinlerin çocuk üzerindeki etkisi de, onun her yeni arkadaş edindiğinde keyif alarak bizlere söylemesi ve morali bozuk yaşıtlarına, aynı sözleri kullanarak moral vermesi şeklinde saptanmıştır. Moral vermek amacıyla yanına yaklaşılan çocukları bizlerden uzaklaştıran çalıştırıcılar kadar; olaya çok olumlu yaklaşıp, “insanlık kazandı, maç önemli değil” yaklaşımıyla öğrencilerini rahatlatıp motive eden çalıştırıcı tutumları da mutlulukla izlenmiştir.

Çocukların birinci tip çalıştırıcıdan ürküp o moral bozukluğuyla diğer karşılaşmalarda da başarısız olabilirken; olumlu yaklaşıma maruz çocukların daha kendine güvenle oynayıp kazandıkları görülmüştür. Çocukların büyük bir kısmının anne baba ya da çalıştırıcı sevgi/güvenini, karşılaşma sonucuna endeksleyerek oynadıkları, bunun yarattığı gerilimin de psikosomatik rahatsızlıklar (özellikle baş ağrıları, soluk almakta güçlük, mide ağrıları ya da bulantıları, kusma v.b.) olarak kendini gösterdiği görülmüştür.

Turnuvanın kış mevsimine rastlaması nedeniyle, çocukların bedensel rahatsızlıklarıyla karşılaşmalara çıkması, buna psikolojik faktörlerin de eklenmesiyle daha da belirginleşebilmiştir. Bazı anne babaların, kendi yapamadıklarını çocuklarına yükleyip beklenti düzeylerini yukarılara çekmesi, çocuk için ulaşılmaz hedefler olmuş ve satranç sporuna bakışını değiştirebilmiştir. Sürekli görüşülüp, salonlarda da gözetim altında bulundurulan bazı sporcuların öz güven eksikliği yaşadıkları, buna bağlı olarak da birilerinin desteğine gereksinim duydukları anlaşılmış; sporcuların anne baba ya da çalıştırıcılarıyla görüşülerek “kendine güvenip inanırsa, sonucun her türlü kendi lehine gelişeceği, ama bunları söylerken öncelikle kendilerinin buna inanarak söylemeleri gerektiği” vurgulanmıştır.

Bazı oyuncuların UKD puanlarına takılıp baştan rakibi küçümseme ya da büyütme davranışına girdikleri görülmüş; bu tip bir ön yargının oyuncu arkadaşına ve kendi şahsına bir saygısızlık olduğu anlatılarak, satrancın bir spor, hem de oynarken keyif alınacak bir spor olduğunun anımsanması için telkinlerde bulunulmuştur. Küçük yaş grubundaki sporcuların “Şenlik” havasına giremeyiş nedenlerinden biri olarak da, ortamın çok kalabalık oluşu ve yan masalarda “Yarışan” sporcuların varlığı saptanmıştır. Bazı çocuklarda bir takım tiklerin (parmak emme, bacak sallama, göz kırpma v.b.) varlığı gözlenmiş, velilerine önerilerde bulunulmuştur. Kalınan otelde Açık Büfenin oluşu, bazı çocukların beslenme rejimini bozmalarına ve mide rahatsızlıkları yaşamalarına neden olmuştur. Bu rahatsızlıkların psikolojik bir kökeni yoktur.

Sporculardan küçük bir kesimin, rakip oyuncuya psikolojik baskı kurarak oyunu oynamadan kazanmayı hedefledikleri (ben çok başarılı bir oyuncuyum, madalyalarım var v.b.) görülmüştür. Benzer şekilde bazı hırslı sporcuların, rakiplerinin oyunu farklı yönlendirmesine aşırı kızıp öfke nöbeti geçirerek centilmenliğe sığmayan yanlış davranışlar sergilediği görülmüş, oyuncu uzun uğraşılar sonrasında sakinleştirebilmiştir. Aynı sporcu annesi ile birlikte özel görüşme talep etmiş, görüşme sırasında çocuğun eğitimiyle ilgili bir öfke nöbeti geçirdiği anlaşılmıştır. Öfke krizi geçiren çocukların annelerinde, çocuklarına karşı aşırı ödün verici ve teslimiyetçi eğitim tarzının kullanıldığı dikkat çekmiştir. Özellikle 10 – 12 yaş grubu sporcularında oyuncu arkadaşının rahatsızlığına aşırı duyarlı olanların yanı sıra, bazı oyuncuların bu rahatsızlığı kullanma eğiliminde oldukları ve çok acımasız davrandıkları görülmüştür.

Read more »

Satranç Boksu Nedir? Satranç Boksu Hakkında Genel Bilgiler

By |

Ya şah-mat yapmanız ya da rakibinizi nakavt etmeniz gerekiyor. Hem zihinsel hem de fiziksel hünerleri birleştirince ortaya satranç boksu çıkıyor. Eğer boks eldiveni alacak kadar bütçeniz ve biraz beyin hücresi kaybetme cesaretiniz varsa, bu spor tam size göre. Oyunun başında altı raunt satranç oynuyorsunuz ve ringe çıkarak beş raunt ta fiziksel gücünüzü gösteriyorsunuz. Satranç tahtasında ya da ringin zemininde oyunu kazanmanız mümkün. Kurallar ise şöyle : Her satranç raundu 4 dakika, her boks raundu 3 dakika olmak üzere maç toplam 39 dakika sürüyor. Her raunt arasında, oyuncuların kıyafetlerini değiştirmeleri için birer dakika mola veriliyor. Her oyuncunun satranç rauntlarında hamlelerini yapmak için toplam 12’şer dakikası var. Satrançta mat olan, ya da süresini geçiren, boksta ise nakavt olan ya da hakem kararı ile yenik ilan edilen ya da her iki oyundan birinde maçtan çekilen oyuncu maçı kaybediyor. Eğer satranç maçı berabere biterse, boks maçında iyi puan alan maçı kazanıyor. Eğer boks maçında da beraberlik olmuşsa, satrançta siyah taşlarla oynayan maçı kazanıyor.

Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/diger-sporlar/329671-satranc-boksu-nedir-satranc-boksu-hakkinda-genel-bilgiler.html#ixzz1SZgoGbQR

Read more »

Satrançla İlgili İlginç Bilgiler

By |

Satranç meleği: Charlie’nin Melekleri’nden Kate Jackson bir TV röportajı sırasında TV seyretmek yerine Sargon satranç bilgisayarı ile oynamayı tercih ettiğini söylemiştir.

Kötü bir gün! Avusturyalı usta Josef Krejcik bir simultanede 1910 yılında 25 oyun oynadı ve hepsini kaybetti.

Kurallara uygun bir biçimde satranç oynayabilen ilk satranç programı MIT’de Alex Bernstein tarafından 1858-59 yılında yazıldı.

Garry Kasparov 19 yaşındayken, dünyanın en güçlü ikinci oyuncusu kabul ediliyordu.

99. doğum gününe az bir süre kala ölen Macar Gyorgy Negyesy (1893-1992) en uzun yaşamış satranç ustasıdır.

Dr.Emanuel Lasker herkesten daha uzun süre Dünya Şampiyonluğu ünvanını muhafaza etmiştir – 26 yıl 337 gün.

Dünyanın en genç Büyükustası olma başarısını 12.5 yaşında Sergej Karjakin elde etmiştir. Ve da hala bu rekoru elinde tutmaktadır. 12 Ocak 1990 doğumlu Sergey Karjakin’den önce en genç Büyükusta ünvanını elde eden bazı oyuncular şunlardır:

Bobby Fischer: 15 yaşında
Judit Polgar: 15 yaşında
Ruslan Ponomariov: 14 yaşında
Bu Xiangzhi: 13 yaşında
Oxford 1845 yılında satranç kulübünü kuran ilk üniversite idi.

Garip gözükebilir ama Brooke Shields (evet, o Brooke Shields) 1990 Dünya Satranç Şampiyonası’nın organizasyon komitesinin bir üyesiydi.

Gazetede ilk satranç köşesi 1813 yılında Livepool Mercury’de basıldı.
George Kaltanovski 1960 yılında arka arkaya 56 körleme oyun oynadı. 50 tanesini kazandı, diğer 6’sını berabere yaptı.
Jose Capablanca Cleveland’da 103 oyuncuya karşı aynı anda oynadı. Sadece 1 tanesini berabere yaparak hepsini kazandı!

Koyu ve açık renklere sahip ilk satranç tahtası 11. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıktı.

Usta bir satranççı olmamasına rağmen Lenin Yazışmalı satrançla o kadar çok ilgilenirdi ki sık olarak uykusunda bunun hakkında konuşurdu.

Telefonla ilk satranç oyunu 1878 yılında Derbyshire, İngiltere’de iki kişi tarafından oynanmıştır.
Star Trek’in televizyon serisinde Kaptan Kirk ve Mr.Spock üç kez satranç oynadılar. Kirk tüm oyunları kazandı.

Boris Yeltsin Sverdlosk Satranç Kulübü’nü kurdu. Anatoly Karpov’un açılışı yapmasını sağladı.

1974 yılında Stockholm ilk Bilgisayar Satranç şampiyonası’na ev sahipliği yaptı. Yarışmayı Sovyet programı Kaissa kazandı.
İlk cep satrancı 1845 yılında Roget’s Thesaurus’un yazarı Peter Mark Roget tarafından icad edildi.
Sürrealist ressam Salvador Dali klasik taşların yerini gümüş parmakların aldığı bir satranç takımı dizayn etti.

Read more »

Satrancınızı Geliştirmek İçin 5 Yöntem

By |

Satranca yeni başlayan her satranç öğrencisi oyununu geliştirmek için çeşitli yöntemlere başvurur. Birçoğu bu konuda nasıl bir yol izleyeceğini tam olarak kestiremez. Özellikle birçoğu satrancını geliştirmek için ilk adım olarak ”kombinezonlar”ı (Satranç Problemleri) görür.
Kombinezonların tabiki de satranca katkısı vardır. Özellikle satrançta hesap yeteneğinizi geliştirmede… Fakat satranca yeni başlayan bir oyuncunun ilk önce hesap yeteneği geliştirmesi yerine temel prensipleri öğrenip sıkça taktik çalışmalıdır. Unutmayın ki satrancınızı geliştirmek için çok sıkı çalışmanız gerekmektedir.
1-) Daha Çok Satranç Oyna
Herkese apaçık söylenen ve sıkça hafızada yer eden bir ifadedir.Ancak satranca ne kadar yakın olursanız hem o kadar çok bilgi sahibi olursunuz hemde bir o kadar çok seversiniz.Aslında bu maddede satranç oynamaktan kasıt eğer satranç oyuncusu orta seviyedeyse kesinlikle çalışma stili kombinezon çözmeye yönelik olmalıdır.Eğer satranca yeni başlayan biriyse (taşların hareketi ve tahtayı tanıdıktan sonraki aşama) kesinlikle pratik kazanmak için basit temaları gözden geçirmelidir.
2-)Ustaların Oyunlarını İnceleyin
Orta seviyeli bir oyuncunun mümkün olduğunca yapması gerekenlerden biride ustaların maçlarını değerlendirmektir.Ustaların maçlarındaki her hamlenin Neden-Amaç-Sonuç teması içinde her hamlenin analizini yapmalıdır.Kuşkusuz bu satrancı anlama ve hesap yeteneğinizi paralel olarak arttıracaktır.
(Kendiniz ustaların oyunlarını analiz edemeseniz bile birçok kitaplarda yada sitelerde ustaların analizli oyunları var.Buda sizin için en büyük kaynaklar.)
3-)Kendi Oyunlarını Gözden Geçir
Kendi oyunlarını gözden geçirmenizin en büyük katkısı yaptığınız hatalardan ders çıkararak aynı hataya bir daha düşmemenizdir.Eğer siz kendi oyunlarınızı analiz etmezseniz size göre doğru olan hamleleri yapmaya devam edersiniz.Buda taktiksel olarak size eksi şeklinde geri döner.Aynı zamanda kendi oyunlarınızı analiz etmeniz demek kendi satranç stilinizi keşfetme ve geliştirmeyide sağlar.

4-)Taktikler,Taktikler,Taktikler
Taktik çalışmak ve basit temalar üzerinde yoğunlaşmak size önemli ölçüde pratiklik kazandırır.Yeni başlayanlara yönelik taktik olarak; genel matlar ve terimleri (çatal,şiş,opozisyon vs.) öğrenmekle başlamalıdır.Orta seviyeli oyuncular için ise; Açılışlar,konumsal oyun için gerekli etmenler vb. gibi faktörlere yönelmelidir.

5-)Özel Dersler
Bir satranç oyuncusunun kendine ait bir antrenörü olması o kişi adına büyük bir deneyimdir.Özel derslerde hem satranç gelişiminize daha rahat katkıda bulunma ve bu işin psikolojik olarak moral vermeyle satranca katkıda bulunmasında büyük bir ölçüt vardır.Aynı zamanda bir antrenörle çalışmak klüplere girmek ve turnuvalara katılmak gibi aktivitelerde vardır.Bu sayede oldukça tecrübe kazanırsınız.

Read more »