Yazar : Dr.Olgun KULAÇ
Spor evrensel kültürün bir parçası, dünyada farklı dil, din, ırktan insanları bir araya getiren dünya barışına katkı sağlayan bir etkinliktir.
Çağımız sporunu; fiziksel faydalarının yanı sıra insanların ruhsal sağlığını da olumlu yönde etkileyen, sosyal ve moral kazançlar sağlayan hareketler bütünü olarak tanımlayabiliriz. Görüldüğü gibi sporun belirli sözcükle kalıplaşmış klasik bir tanımı yoktur.
Spor sözlük anlamı olarak Latince DISPORTARE ve DESPORT “dağıtmak, bir birinden ayırmak” anlamına gelen sözcüklerden gelir. 17 yüzyıldan sonra günümüze gelinceye kadar ilk hecesi aşınarak “SPORT” biçimine dönüştüğü araştırmacılar tarafından öne sürülmektedir. Britannica ansiklopedisi spor’u ” Belirli ölçüde güç ve beceri gerektiren yarışmalı ve eğlenceli etkinlikler.” olarak tanımlamaktadır. Satranç oyununun bir spor olup olmadığı dünyada ve son yıllarda ülkemizde de tartışılır olmuştur. Satranç oyununun görünürde fiziksel aktivite içermemesi bu oyunun spor sayılmamasını düşünenlerin en önemli verisidir. Satranç oyununda bir spor dalında olması gereken tüm niteliklere sahip olduğu gibi başka spor dallarında olmayan özelliklere sahiptir. Sporu tanımlamanın zorluğu açıktır. Ancak bir oyunun özelliklerine bakarak onun bir spor olup olmadığı ortaya konulabilir.
Bir oyunun spor sayılabilmesi için ,sahip olması gereken başlıca özellikler:
Herkese açık olması
Başarıya ulaşma ilkesi
Evrensel kurallarının olması
Yarışma niteliğinin bulunması
Organizasyon düzenlemeye elverişli olması
Sonuçlarının rakamlarla ifade edilebilir olması (Ölçülebilir olması )
Çalışma ile başarının artırılabilir olması
Görüldüğü gibi sporda olması gereken ana unsurları satranç oyununda da bulmak mümkündür.
Satranç oyununda bedensel hareketin sınırlı olması nedeniyle onu spor dışı bir aktivite olarak değerlendirmek son derece yanıltıcıdır. Klasik sporlarda görmeye alıştığımız hareketliliği satranç oyununda göremediğimiz bir gerçektir. Satranç oyununda görünür bir fiziksel bir aktivite olmasa bile daha derinlerde fiziksel aktivite sonucunda oluşan fizyolojik değişimleri görmek mümkündür.
Sanılanın aksine satranç oyuncusu maç sırasında sakin bir şekilde oturan bir kişi değildir. Bir oyuncunun, oyun süresi içinde kalp atım sayısının, solunum sayısının, kan basıncının sabit kalmayıp değiştiği bilinmektedir. Bu değişimlerin hızı tahtadaki konuma sıkı sıkıya bağlıdır. Fiziksel aktivite sonucunda kaslara gereken enerji nedeniyle metabolizma nasıl
artıyorsa düşünsel aktivitenin artması sonucu beyin hücrelerinin enerji gereksinmesi için metabolizma hızlanmaktadır.
Unutmamak gerekir ki beyin hücrelerinin çalışması için sadece oksijen ve glikoz gereklidir. Vücut artan oksijen ve glikoz talebini ancak metabolizmayı, daha açık anlatımı ile enerji sağlayacak organların temposunu artırarak sağlar. Solunum sayısının ve kalp atımını hızlanmasını nedeni budur. Bu nedenle bir oyun sonunda satranç oyuncusunda ciddi yorgunluk belirtileri gözlenir. Zorlu geçen maçlarda bu belirtiler daha fazladır. Uzun süren
yarışmalarda bu yorgunluk bulguları daha da belirginleşir.
Dayanıklılık bütün spor dallarında olduğu gibi satranç içinde önemlidir.Dayanıklı satranç sporcularının daha başarılı olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalarda bir satranç oyununda yakılan enerji 1500 metre koşan bir sporcunun yaktığı enerjiye eşdeğerdir. Bu nedenle günümüzün satranç sporcularının pek çoğu fiziksel yönden güçlenmek için antrenmanlar yapıyorlar.
Satranç oyuncuları da başka sporcular gibi düzenli yaşamalı, dengeli beslenmeli ve sürekli antrenman yapmalıdır. Diğer sporlar ile ilgilenen bazı sporcuların konsantrasyonlarını artırmak ve psikolojik olarak rahatlamak için satrancı tercih ettikleri de bilinen bir gerçektir.
Bunun dışında spor tanımı içinde olması gereken bir diğer unsurda karşılaşma sonucunun adil olmasıdır. Daha açık bir ifade ile yarışmanın sonucuna üçüncü etkenlerin katkısının minimum olmasıdır. Seyirci baskısı yabancı sahada oynamanın verdiği kaygı, şans faktörü gibi etkenlerin sonuca olan etkileri sporun adaleti üzerine gölge düşürmektedir.
Adil bir spor karşılaşması sadece iki tarafın dış etkenlerin arınmış olarak güçlerinin sınanmasıdır. Bu açıdan bakıldığında satranç diğer spor karşılaşmaları ile kıyaslanmayacak ölçüde adildir.